Oral Kanser Nedir?
Tüm kanserlerin yaklaşık %2-4’ünü oral kanserlerin oluşturduğu rapor edilmektedir. Çoğunlukla alt dudak olmak üzere ağzın içinde, gırtlak bademcikler veya tükürük bezlerinin arkasında oluşan kanserleri kapsamaktadır. En sık görüldüğü bölgeler; ağız tabanı ve dildir. Ülkemizde oral kanserlerin %39’u dilde, %16’sı dudakta, %16’sı orofarinks ve tonsilde, %15’i ağız tabanında, %9’u bukkal alanda, %5’i retromolar trigon ve gingivada izlenmktedir. Ülkemizde oral kanserler en sık dil lokalizasyonunda görülmektedir.
Oral Kanser Belirtileri Nelerdir?
- Ağız içinde ve dudakta geçmeyen yaralar
- Tekrarlayan kanamaya yol açan yaralar
- Sebepsiz diş kayıpları
- Yutma güçlüğü
- Boyunda şişlik veya kitlenin ortaya çıkması
- Kulağa vuran ağrı
Oral Kanserleri Risk Faktörleri
-
Tütün
Uzun süreli ve yoğun tütün ve tütün ürünleri kullanıcıların da risk çok yükselmektedir. Ağız kanseri olma riski, özellikle alkol alışkanlığı da olan bu tip ağır tiryakilerde daha da artmakta.
-
Alkol
İçenlerin içmeyenlere oranla daha sık karşılaştığı bilinmekte. -
Güneş Işınları
Tüm cilt kanserlerinde olduğu gibi dudak kanserlerinde de önemli bir rol oynamaktadır. -
Ailede kanser öyküsü olması
Ailede kanser öyküsü olması, kötü beslenme, kötü yaşam koşulları ve sağlık problemlerinin varlığı riski yükseltmektedir.
Oral Kanser Nasıl Teşhis Edilir?
Doktor kanserin ağız boşluğunun ötesine yayılıp yayılmadığını, kanserin boyutunu çeşitli testlerle belirlemektedir. Yapılacak olan testler şunları içermektedir:
- Baş ve boynun MRI taramasıyapılır
- Lenf düğümlerinde kanseri aramak için göğüs BT taraması yapılır
- Vücudun diğer bölgelerinde kanser aramak için Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) taraması yapılır
- Doktor, ucunda küçük bir kamera bulunan bir tüpü boğazdan aşağı kaydırarak gırtlak, yemek borusu ve akciğerlere de bakılmaktadır.
ORAL KANSERLERİ TEDAVİSİ NASILDIR?
Hastanın genel sağlık durumu, kanserin başladığı yere ve evresine bağlı olarak değişkenlik gösterebilmekte. Tümörün ve çevresindeki bazı sağlıklı dokunun çıkarılmasını içermekte. Kanser hücrelerinin lenf düğümlerine yayıldığı durumlarda cerrah, kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılmasını önlemek için bunları çıkmaktadır. Radyoterapi, bazı küçük tümörler için birincil tedavisidir. kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili x-ışınları kullanılmaktadır. Bazı durumlarda ameliyat olan hastalara, cerrahi sonrasında vücutta mikroskop düzeyinde kalmış olabilecek kanser hücrelerini temizlenmesi amacıyla radyoterapi uygulanmaktadır. Tümörleri küçültmek amacıyla kemoterapi uygulanabilir. Tümörün ameliyat edilemeyecek kadar büyük olduğu durumlarda, kemoterapi ve radyoterapi kanserin sebep olduğu semptomları hafifletebilmekte. Erken bir aşamada teşhis edilirse iyileşme şansı daha çok yüksektir. ilaç tedavisi de tek başına veya kemoterapi-radyoterapi ile kombinasyon halinde kullanılabilmektedir. İmmünoterapi standart tedavilere yanıt vermeyen ileri düzey ağız kanseri olan kişilere uygulanmaktadır.
Ağız kanseri riski nasıl azaltılabilir?
Ağız kanserini önlemenin kanıtlanmış bir yöntemi bulunmamakla birlikte aşağıdaki öneriler dikkate alınarak ağız kanserine yakalanma riski azaltılmaktadır.
Tütün kullanmayı bırakılmalı veya tütün kullanmaya başlanmamalı: Tütün kullanımı, kanseri riskini artırmakta. Tütün içilmesi ve çiğnenmesi ağızdaki hücreleri kansere neden olabilecek tehlikeli kimyasallara maruz bırakmaktadır.
Alkol kullananlar ölçülü olarak tüketmeli: Aşırı alkol tüketimi ağız kanserine karşı savunmasız hale getirilebilir Nitekim aşırı alkol tüketiminden kaçınılması gerekir.
Aşırı güneşe maruz kalınmaktan kaçınılmalıdır: Mümkün olduğunca gölgede kalarak dudakları güneşin zararlı ışınlarından korumak için alt katman olarak güneş koruyucu krem kullanılması önerilir.
–Bunlarla birlikte çeşitli meyve ve sebzelerle çok yönlü, sağlıklı bir diyet yapmak da ağız kanseri riskini azaltmaktadır.